
Pendik escort sokakları gece olunca sessizleşir, denizden gelen tuzlu rüzgâr kaldırımlara yayılırdı. Ece, ince montunu sımsıkı kapattı, elleri buz gibi olmuştu. Yirmi yaşındaydı, ama gözlerindeki yorgunluk yılların ağırlığını taşıyordu. Sokak lambalarının titrek ışığında yürürken, her adımı hem kararlı hem de hüzünlüydü.
Ece, Pendik vip escort kenar mahallelerinden birinde büyümüştü. Babası yıllar önce evi terk etmiş, annesi temizlik işlerinde çalışarak onu ayakta tutmaya çalışmıştı. Çocukluğu zorluklarla geçmiş, hayatın acımasız yüzünü çok erken tanımıştı.
Bir gün annesi ağır bir hastalığa yakalandı. Evdeki borçlar artmış, kira ve ilaç masrafları karşılanamaz hâle gelmişti. Ece önce bir kafede garson olarak çalıştı, sonra markette kasaya geçti. Ama aldığı para hiçbir zaman yeterli değildi. Borçlar birikiyor, umutları giderek azalıyor, geleceği karanlık görünüyordu.
Bir gece sahilde otururken yanına yaşlı bir kadın geldi. “Bazı yollar insanı istemediğin yerlere sürükler,” dedi. “Ama hayatta kalmak için bazen mecburiyetleri kabul etmek gerekir.”
O söz Ece’nin zihninde uzun süre yankılandı. Günlerce düşündü ve sonunda karanlık bir seçimi kabul etti. Pendik escort arka sokakları artık onun ikinci eviydi.
Başlangıçta her yabancı bakış canını acıtıyordu. İnsanların küçümseyici gözleri utancını derinleştiriyordu. Her sabah sessizce fısıldıyordu: “Bu ben değilim…”
Bir sabah gün doğarken kondom sahile indi. Dalgalara bakarken yanına yaşlı bir balıkçı oturdu. İnsan da öyle.”
O söz, Ece’nin içindeki küçük bir umut kıvılcımını ateşledi.
Ertesi gün, Pendik Kadın Dayanışma Merkezi’nin önüne gitti. Kapının önünde uzun süre bekledi. Elleri titriyordu, kalbi hızlı atıyordu. Derin bir nefes alıp içeri girdi. Kadınlar onu yargılamadı; dinlediler, sarıldılar, elini tuttular.
Bir yanıt yazın